22 Kasım 2012 Perşembe

Tavşan besleyen, tavşan besleyene der ki:



10.
Tavşan besleyen,
bütün yakınlaşma çabalarının yanlış anlaşılmasına;
ama, her yakınlaşma çabasına karşılık hemen bir
yakınlaşma bulmaya da alışmalıdır---------
bunun, giderek, ne denli anlamsız olduğunu
anlasa da ---------kendini hiç korkmadan ayaklarına
atan bir canlının bu korkusuzluğunun –güveninin(?)…-
nereden kaynaklanabileceğini de hesaba katarak…

11.
Tavşan besleyen,
daha önce ne yapmış olursa olsun,
en ufak bir yakınlaşma girişiminde
bulunduğunda, bütün geçmiş yapılanları unutup
-bağışlayıp(!)- yakınlaşacak
bir canlının sorumluluğunu üstlenmeye de hazır
olmalıdır ----bunun ne denli
anlamsız olduğunu bile bile…

12.
Tavşan besleyen,
kendisini sürekli anlamağa çalışan;
ama, hiçbir zaman anlayamayacak
-sürekli yakınlaşmağa çalışan; ama, hiçbir zaman
yakınlaşamayacak ---bir varlığı anlamağa; ona
yakınlaşmağa, çalışmayı da öğrenmelidir ----
bile bile…

13.
Tavşan besleyen,
uzaktan ve sessizce kargışlanmaya da hazırlıklı olmalıdır
---arada, gözlerinin içine --- garip bir biçimde
anlayarak, bilerek --- bakıldığını kurmaya da…

14.
Tavşan besleyenin işi de güçtür!

15.
Tavşan besleyen
-----ne yapmalıdır ki --- ---
tavşan besleyen, ne yapması gerekiyorsa onu
yapmalıdır ----- tavşan besleyene de kimse kılavuzluk
edemez…

Oruç Aruoba
Uzak
Metis, 7. bs. 2012

2 yorum:

  1. Tavşan besleyen,
    ne engel olaildiği ne de uyarabildiği
    bir devinimlilik; ne sağlayabildiği ne de sona erdirebildiği
    bir dinginlikle başetmeğe çalışmayı da öğrenmelidir
    ----bunu hiçbirzaman beceremeyeceğini kendisine
    bildiren bir tür çaresizlikle...

    YanıtlaSil
  2. 19.
    Tavşan besleyen,
    kendisinin taleplerini ancak çok sınırlı ve çok yavaş bir
    biçimde öğrenecek; ama kendi talepleri kesin ve
    tam olan bir canlı ile ilişki içinde olmaya da
    hazırlanmalıdır ----bunun hiç de bir "ilişki"
    olmadığını bilerek...

    YanıtlaSil