30 Kasım 2012 Cuma

Onulmaz


LIV.

 

Onulmaz

 

Dindirebilir miyiz, eski, uzun Azabı?

Yaşar ve kımıldanır içimizde,

Kurt ölüyle, tırtıl meşeyle yıllar yılı

Beslenirse, öyle beslenir bizle.

Dindirebilir miyiz, eski, uzun Azabı?

 

Hangi iksir, bitki suyunda, hangi şarapta

Boğacağız bu çok eski düşmanı?

Tıpkı bir yosma gibi yıkıcı, obur o da,

Ve tıpkı karınca gibi sabırlı.

Nasıl boğacağız? –hangi iksirde? –şarapta?

 

Söyle, güzel büyücü, aydınlat, biliyorsan,

Yaralıların, atların ezdiği

Can çekişen, yarı ölü bir askeri andıran

Bu sıkıntılarla dolu zihni

Söyle, güzel büyücü, aydınlat, biliyorsan.

 

Kokusunu almış kurt, çoktan dikmiş burnunu

Ve başında kargalar dönüyor bak,

Bu asker gömülmekten kessin mi umudunu?

Böyle kurda kuşa yem mi olacak?

Kokusunu almış kurt, çoktan dikmiş burnunu.

 

Işıtılabilir mi çamurlu, kara bir gök?

Yırtılır mı acaba karanlıklar?

Ki ziftten daha yoğun; sabahı, akşamı yok,

Ne yıldızı, ne de şimşekleri var.

Işıtılabilir mi çamurlu, kara bir gök?

 

Hanın camlarındaki umut ışıklarını

Söndürmüşler hiç yanmamak üzere!

Aysız, ışıksız, çamurlu ve bozuk yollarda

Kalmış kurbanı barındırmaz kimse!

Şeytan söndürmüş bütün umut ışıklarını!

 

Güzel büyücü, hoşlanır mısın lanetlilerden?

Kalbimize, nişan tahtası gibi,

Zehirli oklar atan Azabı bilir misin?

Bilir misin hiç affedilmemeyi?

Güzel büyücü, hoşlanır mısın lanetlilerden?

 

Cehennemlik dişlerle kemirir Onulmazlık

Ruhumuzu, şu zavallı anıtı,

Ve tıpkı, beyaz karıncalar gibi, sık sık

Temelinden oyup çökertir yapıyı.

Cehennemlik dişlerle kemirir Onulmazlık!

 

Charles Baudelaire

Kötülük Çiçekleri

Türkçesi:  Erdoğan Alkan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder