29 Kasım 2012 Perşembe

Hani

5.
Sonra, işte yıllar sonra (yarıyı çoktan aşmış ömür sonra) gelir: "İşte o benim" der -- "bendim o işte..."


6.
O'dur işte:-
Birden parıldayıverir o eskimiş anı gözlerinin önünde; nasıl, nereden, sen bilmeden - niçin gittiğini bile anımsayamadığım o tepede (aslında, yıllar yılı orada oturmuşsundur); aşağıda uzanan şehrin önünde, o'dur işte aydınlanıveren.
O anıyı da aslında epey sonra anımsarsın -pek de inanamadan: 'olguları saptamağa', 'işin aslını bulmağa', 'uygun gerçekliğe ulaşmağa' çalışırsın (hatta, sonradan, gidip, oralarda gezinip 'gerçekler'i 'yerli yerine' oturtmağa çalışırsın), herzamanki budala tavrınla: Hayal mı kuruyorum?, dersin. -Oysa, işte, o, tek, biricik, gerçek anındır; senin -kendini de- yeniden kurmanı gerektiren; ancak senin kurmanla 'olgu', 'asıl' ve 'gerçek' olabilecek...
Gerçek olması, senin kurmanı gerektiren -
-en baştan; yeniden -yepyeni olmanı gerektiren...

8.
Gelecekti ama o sana işte:-
Senin zorunlu anlamın -zor anlaman; ama, işte, öyle!
Geldi de -kuşkun olamaz artık.
Şimdi onu barındırmayı, ona barınak, sığınak olmayı öğrenmelisin -bütün 'bildiklerini sandıkların'ı bir yana bırakıp, bir kenara atıp, onlardan kurtulup-


10.
Neler geçirmiş, neler çekmiş, nelerden, nerelerden geçmiş, sana gelene dek -bütün bunları da öğrenmen gerek: nasıl olmuş da, o belirsiz günden bu yana, hep gelişmiş, sana doğru: Nereden bilmiş -senin sen olduğunu; ve, kendisinin kendisi - o: çağırdığın ve beklediğin, olduğunu?
Nasıl? -Bilemeyeceksin; ama, eminsin bundan.
Bilmiyorsun; ama, bu, kesin.
İşte, o.


12.
Şimdi, onunla ilgili yaptıklarında, dikkat etmen gereken, ne yaparsan, hep kutsal birşey olarak yapman: Sonucunda ululanabileceğin ya da lanetlenebileceğin -içinde yücelebileceğin ya da batabileceğin -birşey- işte
-seni bir bütün olarak içine alacak, ya da tümüyle dışına atacak, birşey...
Biraz öyle biraz böyle; biraz ondan biraz bundan, değil artık:-
Tam---

13.
Ama bunu öyle herhangi bir 'sonuç'; bir 'gelecek' beklentisi olmaksızın gerçekleştireceksin: geçmişinden bugün(ler)ine uzanan uçlar 'ileri'ye doğru 'gelişme' olanağı tanımayacak -anlamın, ne sonlu ne sonsuz, bir şimdi içinde gerçekleşecek: O şimdi(ler)in anlam yoğunluğu öyle olacak ki, 'ileri'de, 'gelecek'te sürüp gitmesinin düşünülmesi saçma olacak.

***

Çünkü anlam çerçeven(iz) her yeni 'bugün'de, 'şimdi'de en baştan ve boydanboya yeniden kuracağın(ız) -yepyeni- bir çerçeve olacak -çünkü 'verilmiş', 'hazır' bir çerçeveniz yok (üstelik 'normal', 'olağan', 'alışılmış' her türlü çerçevelenmişlik, o anlama aykırıdır, onu çeler, giderek engellemeye yöneliktir); olamazdı da: ancak şimdi -burada kurabileceğin(iz) kadarıyla varolabilecek.
Anlamın(ız) şimdi, burada, var...


Oruç Aruoba
Hani
Metis, 9. bs. 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder